V2: Merkürün Kadar Konuş

Her şeyin ilk şeysi bu mitolojiyle başlamış ya hani. Hıh, biz de oradan başlayacağız. Tatlı tatlı. Şimdi bu Merkür, Tanrıların en hınzırı, en akıllısı, akıllı olduğu için sıkılıyor zahir. Ne yapacağını bilemiyor. Bana kalırsa, fazla zeka ve enerjisinden kabına sığamıyor Merkür. Böyle olunca da, babası Zeus bir işe yara oğlum, tut bir şeyin ucundan, diyor, bunu […]

V1. Gel Birlikte Demlenelim

Dem nedir biliyor musunuz? Nefes, soluk demek dem. Bir de Güzel Kelimeler Dükkanı öğretmişti ki, “hemdem” var. Arkadaş, o nasıl güzel kelime! O ne tatlı ifade! Canciğer, samimi dost demek. Stefano D’anna, Tanrılar Okulu‘nu okuyan herkes benim sonsuza kadar dostum, demişti. Ben de en başından beri, bu bloğu okuyan herkes benim sonsuza dek dostum, diye […]

Theta Healing: 30- Erdemleri Acıyla Öğrenmek

“Çok daha kolay geçen yaşamların da oldu. Ama onlardan pek fazla bir şey öğrenemedin.” Michael Newton Yazmak istediğim çok şey var ama ne zaman kelimelere kalem tutsam çil yavrusu gibi dağılıyorlar bu ara. Kendi içimde spiralde kıvrıla kıvrıla sessizleştiğim, dem aldığım bir dönemdeyim. Ve tam o anda Michael Newton’ın bilmem hangi kitabında okuduğum bu cümle […]

Theta Healing: 29- Vesile Olmak

Her Theta Healing Basic Dna seminerine tekniğin ana kurallarını açıklayarak başlarız. Bunlardan bir tanesi “vesile olmak”tır. Son seminerimde birçok farklı tekniği deneyimleyen bir öğrencim, bu açıklamadan çok mutlu olduğunu söylediğinde, bir an bu konudan blogumda hiç bahsetmediğimi düşündüm. Oysa, ortak kanımız daha çok üstünde durulması yönünde oldu. Gelin size tanık olmak vesile olmak nedir biraz […]

Theta Healing: 28- Derin Kazılardan…

Birkaç haftadır, şişmiş bir burun ve boğazda yanmayla uyanıyorum. Hikaye çok tanıdık. Allerji… ve yaklaşan bahar. Geçtiğimiz yıl, gluten, süt ürünleri, kafein, meyve, şeker ve tahmin edebileceğiniz her şeyi içeren bir diyete girmiş ve tüm bu sorunlardan kurtulmuştum. Son dönemde, yediklerime hiç dikkat etmediğimden (yok ay boğadaydı, İzmir boyozuydu, şehir dışında olunca sınırsız yemekti, anne […]

Theta Healing: 26- Söz Onlarda…

İstanbul basic dna gruplarımdan ikincisi… Bağını hiç koparmayan, en aktif whatsapp grubunu oluşturan altı kişi… Uzun zamandır onlardan gelen yorumları paylaşacaktım, hep bir engel çıktı. Şimdi üçünün bloğuma göndermiş olduğu yorumları derledim sizinle paylaşacağım 🙂 Ben ilk günün enerjisinden şimdi geldiğimiz noktaya inanamıyorum. Buna tanık olmak öylesine güzel ki… Hepimizin yolu bir, ışık ve sevgi […]

Sakız’ın Hikayesi… &3

Nerde kalmıştık? Size  Sakız’ın köylerini anlatacaktım. Sakız adasında ziyaret ettiğim köyleri birkaç başlıkla sıralayayım. Öncelikle köyler, güney ve kuzey olarak iki ayrı bölgede. Kuzey, güney kadar tercih edilmiyor. Bir nedeni, güneydeki köylerin bence daha masalsı olması, diğeri ise kuzeye giden yolların bir miktar deniz manzarası eşliğinde uçurum olması da olabilir. Ama abartmamak gerekirse, ülkemizdeki güney […]

Sakız’ın Hikayesi… &2

*İlk yazımı okudunuz mu? Yemeğe ortasından başlamak olmaz. Öyle değilse, buyrun önce ilkine: Tıkk tıkk… * Yola çıkmadan bir gece önce, bir televizyon programında İstanbul’un sembollerini tartışan iki kişiye denk gelmiştim. Anlatılana göre, Fatih Sultan Mehmet’in en büyük hayali aslında Roma İmparatoru olmaktı. Yani Roma’yı bir kültür olarak görmekte ve devamını Osmanlı ile getirmeyi istemekteydi. İstanbul’u […]

Sakız’ın Hikayesi… &1

Uzun yollardan çıktım geldim yine, hoş geldim. Bir şeyler var aklımda, kalbimde yazılmayı isteyen. Ama öncesinde sembolleri nasıl okuyorsunuz, dedi bir öğrencim İzmir’de. Karşımıza her çıkan bilgiye sembol diyemeyiz, kabul. Hayat sanırım, sürekli bir şeyi okumakla yaşanmaz. Hatta sevdiğim bir söz de var, birileri yaşar, bir diğeri onu yazar, diye. Yazarken bile kopar insan. Ayrılır […]

Theta Healing: 23- Kalbin Şarkısı

Geçen sene temmuz sonuydu. Basic dna eğitimini martta almıştım. İkinci eğitim olan advanced’i ise temmuz sonu. O eğitimin ikinci günü, benim hayatımı dönüştürecek bir şey, tam anlamıyla kafama sert bir tuğla gibi inmişti. -Bunu hep kitaplardan bekleyecek değiliz ya? -Kendimi oyaladığım bir kabuk açılmış içinden hiç de yüzleşmek istemediğim ama kaçınılmaz olan bir şeyler çıkmıştı. […]