Kurtlarla Koşan Kadınlar

Dr. Clarissa Pinkola Estes, Kurtlarla Koşan Kadınlar’ı yirmi yılı aşan bir sürede yazabilmiş. Kendisi bir şair, bir psikanalist ve bir öykü toplayıcısı. Kitap, vahşi kadın arketipine dair mit ve öykülerden oluşuyor. Benim elimdeki basımı 529 sayfa. Toplamda 16 öyküden oluşuyor. Ama öyküler, öylesine öyküler ki… Ben bir yıldır onunla yaşıyorum. Bazı başucu kitaplarım gibi benimle şehir şehir geziyor Kurtlarla Koşan Kadınlar. Kadınlara bu kitaptan bahsediyorum. Bıkmaksızın okuyun, diyorum. Bazen hediye ediyorum. Ama bir yandan da biliyorum. Yazılması da okunması da ömürlük bir kitap Kurtlarla Koşan Kadınlar. Ayrıntı Yayınları, bu kitabı Ağır Kitaplar dizisinden çıkarmış. Sanırım, yeterince açıklayıcı içine girdiği grup. Öte yandan, ilk kısımda da bahsettiğim gibi ‘arketipler’ ile okuyoruz ve anlamlandırıyoruz bu kitabı. Peki, nedir arketip? En basit anlatımıyla semboller demektir arketip. Bir kavramı kavram yapan ilk sembol. İlk tanımlama. Negatif ve pozitif tüm yüklemelerden arınmış ilk yapıtaşı. “Anne, baba, şifacı…” Burada, kitaplardan bahsetmeyi düşünmüyordum aslında. Ama bazı kitaplar üzerine yazmak, yazılanları okumak başlı başına bir dönüşüm. Ve iddia ediyorum, bu yazıyı okuyan sen, bir kadınsan eğer… Sana bu kitabın vereceğini, kimse veremeyecek ömrün boyunca. Ve kitabı okuyan bir erkekse, ne mutlu o erkekle sohbet edecek ve hayatına misafir edecek kadınlara. Tabii o bir mavi sakal değilse…(İkinci öykü :)) Dolayısı ile, her şeyden önce dilerim ki bu kitap karşınıza çıkmıştır. Ve siz ona yeterince zaman ayırırsınız. Hatta şanslıysanız, bir grup ile birlikte okur ve tartışırsınız. Okudukça ve tartıştıkça, istiyorum ki burada da minik minik çıkarımlar paylaşayım. Çünkü, bu kitaptan korkup bırakan ya da yeterince anlamadığını düşünen kadınlarla karşılaştım. Bazen ben de öyle hissettim hatta. Ve sonra, üzerine konuşup okudukça, tüm kitaplar hakkında söylenmiş o özlü söze bir kez daha inandım. “İki kişinin okuduğu, asla aynı kitap değildir.” Okuyucu, o kitabı her defasında yeniden yazar. Hatta, bir yıl sonra okuduğunda bile farklı bir kitaptır okuyacağı. O halde, ne mutlu paylaşımların çok renkliliğine ve okumanın biricikliğine. Kim bilir, belki de Clarissa, bunu kurgulamıştır yazarken. Biz kadınların, sürümüzü bulabilmemiz ve La Loba ile bağlantıya geçebilmemiz için, böylesine minik bir hile saklamıştır kitaba. Birileri tartışsın, birileri üzerine yazsın istemiştir. Kadın çemberlerinin ve okuma gruplarının kurulacağını düşlemiştir. Ve o düş gerçek olmuştur dünyanın birçok ülkesinde… Yine de, ne kadar tartışsak da kitap hep bunun çok ötesinde olacak. Dünya var oldukça, mitler, masallar ve öyküler fısıldanacak ve yeni anlamlarla buluşacak… Hazırsan birkaç öykü sana ulaşmak için yola çıktı bile…

    • Yeliz diyor ki:

      Çok teşekkür ederim Sinem’cim. Dilerim, doğru insanlara doğru zamanlarda ulaşır yazım.
      Korkmadan okudukça çok güzeliz.
      Sevgiyle… <3

Yeliz için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir