Astroloji: 1. Yol Nereye?

İşte dünyanın en eski sorularından biri:
Nereden geldim, nereye gidiyorum?

 

Yakın zamanda, kolektif yolculuğumuzu anlatan ay düğümleri yengeç oğlak aksından ikizler yay aksına geçti. Bu hepimiz için çok önemli, bu sebeple en baştan başlayarak bir yazı dizisi hazırlamaya karar verdim. Aslında karar vermedim, ben 3 paragrafta önümüzdeki 1.5 yılın iklimini anlatıp çıkacaktım, ama içimin yay parçası kısa anlatamadı. Bir öğretmen edasında, sazı eline alarak evrenin yaradılışından başladı anlatmaya.

Bu nedenle ilk yazıdan yani tam da okumakta olduğunuzdan başlanarak okunursa baştaki amacından büyük bir katkı olacaktır.

İki ayrı astroloji ekolünden eğitim aldım, bu ay ikisinin de ileri seviye sınıflarından mezun olacağım.
Aldığım eğitimlerden, Karma ve Kehanet Astrolojisi’nde en önemli konu, ay düğümleriydi. Geçmişten getirdiğimiz karmamız, geçmiş hayatlarda evrildiğimiz karakterler, bu yaşamda nereye gittiğimiz, nasıl gittiğimiz detaylıca farklı harita sistemleriyle anlatıldı. Bulduklarım beni çok şaşırttı.

Klasik astroloji eğitiminde ise, hocam bu konuya bambaşka bir bakış açısı ve sistem geliştirerek bakmamı sağladı. Her iki eğitim de, bu hayattaki yolculuğumuzu anlamam için büyük katkı oldu.

Kısaca ay düğümleri nedir, biraz bundan bahsedeyim.

Ay düğümü, bir gezegen ya da astroid değildir. Gökyüzünde sanal olarak belirlenmiş noktalardır.

E öyleyse çok da önemli değil dediğinizi duyar gibiyim 🙂 Yazının devamında siz de şaşıracaksınız önemlerine öyleyse. Çünkü bu noktalar, insanın dünya deneyimi üzerinde çok etkilidir.

Haritalarımızda faktörlerin 3 tip hareketi olur: Direct, Retro, Stationary. Aslında onlar hep doğrudan hareketli olsalar da, dünyanın dönüş hızıyla kıyaslandığında, direct dediğimiz düz seyrinde halleri, retro dediğimiz yavaş seyirli halleri (geri gitme gibi algılansa da geri giden bir gezegen elbet söz konusu değil), bir de s pozisyonu dediğimiz durağan gibi okunduğu halleri vardır.

Bir haritada, r harfini gördüğümüzde, genellikle gerilir harita sahibi. Retro, kişinin bu yaşamda o gezegenin konusu ile ilgili deneyimlemesi gereken konular olacak şeklinde yorumlanır genellikle. Karma Astrolojisi’nde ise retrolar daha olumsuz yorumlanır. Ama olumlu olacak sayısız yönleri de var, bu nedenle duyduğunuz tüm yorumlardan ziyade, retroları nasıl geliştireceğinize ve hediyelerine odaklanmak sanırım en iyisidir. Konuyu dağıtmamak adına buna sonra değinirim.

Ay düğümleri doğası gereği retrodur. Eğer ay düğümüz s ise yani durağan ise, bu hayatta Kuzey Ay Düğümümüzü daha da iyi anlamalı ve gitmeye gerçekten gönüllü olmamız bizim için en iyisi olur. Yoksa kişi, neden hep aynı döngüdeyim, bir türlü bu döngüyü kıramıyorum, neredeyse başlangıçtan beri aynı olaylarla sanki sınanıyorum diyebilir…

Ay düğümleri haritamızda ikiye ayrılır:

Ters kulakçıkla gösterilen, Güney Ay Düğümü, en basit anlamda bize genellikle 7-9 yaşam arası depo karmamızı verir. (Güney Ay Düğümü’ne bundan sonra kısaltmak için Gad diyeceğim.) 

Geçmiş yaşamlarda edindiğimiz yoğun tecrübeler, en çok deneyimlediğimiz özellikler, iyi bildiğimiz, güvenli alanımız, konfor alanımız. Burayı biliriz, sevsek de sevmesek de buraya aşinayızdır. Buradan asla gitmek istemeyebiliriz. Fakat, gelişim, tekamül ancak kendim dediğinden uzağa giderek olmaz mı bir bakıma?

Gad’ımızla kavuşan gezegenler, özellikle Karma Astrolojisi’nde olumlu yorumlanmaz. Aynı şekilde, partnerimizin ya da bir arkadaşımızın bir gezegeni Gad’ımızla kavuşumdaysa, karmik ilişki olarak yorumlanır ve pek hayra yorulmaz. Ama istisnalar elbette mevcuttur. Ve bu karmanın bakış açısıdır.

Düz kulakçıkla haritamızda gördüğümüz, Kuzey Ay Düğümü, bu yaşamda gitmek için ruhsal dünyada gönüllü olduğumuz yol, ruhumuzun hiç bilmediği, gitmemek için direndiği ama eninde sonunda gittiği deneyim noktalarıdır. Buraya gitmek için dirensek de, gittiğimizde mutlu oluruz aslında. Çünkü, ruhumuz, bundan sonra Kad olarak bahsedeceğim Kuzey Ay Düğümü evi ve burcu konusunda tecrübesizdir. Onu geliştirmek, anlamak, onunla dengelenmek ister.

Bu ikisi, Kad ve Gad birbirine 180 derece zıttır. Yani zıt burçlardadır. 

Bir bakış açısına göre, ki ben bunu çok sert buluyorum ve henüz öğrenci değilken aldığım bir danışmanlıkta, astroloğun bu yaklaşımı beni çok üzmüştü, şöyle der: Gad’ı terk et, oradaki deneyimleri, konuları, yetenekleri bırak. Kad’ına git.

Ben bu danışmanlığı aldığım dönem, tam Kad’ıma uygun bir meslek olan pastacılığı bırakıp Theta Healing eğitmeni olmuştum. Pastacılıkta, somut anlamda bir kazanç elde edememiştim. 

Ve aslında kendiliğinden girdiğim Theta Healing ve danışmanlık/eğitim konusu ise benim hiç niyetimde yokken önümde açılıvermişti ve bir mıknatıs gibi diğer insanlar tarafından görülüyor, destekleniyordum. Bunu neden bırakacağım, aklıma mantığıma uymuyor dediğimde, astrolog, yaşamlar boyu yaptığın işi yaptığın için bu denli başarılısın, zaten hep insanların bilinçaltını okudun, çık oradan dünyaya, pastacılığa boğayı simgeleyen alanlara geri dön, orada öğretmenlik yap, demişti.

Ben de yanından çıkınca bir yarım saat sinirlenmiş, ardından bu onun fikri, bu benim yolum diye devam etmiştim.
İyi ki de öyle yapmışım.

Bu bilgi beni sonrasında birçok farklı astroloğa götürdü ve ben aslında o kişinin beni neden uyarmak istediğini, ne ifade etmek istediğini, iyiniyetlini ama bir bakıma da eksik bir bakış açısı sunduğunu anladım. Ve elbette her gittiğim astrolog da kendi bakış açısıyla bilgiyi yorumladı.

Sonra kendim öğrenci olunca, tavşan deliğimi anladım 🙂 Haritam tam anlamıyla, yaptığım işi vaat ediyordu. Bunu yapmam neredeyse harita diğer bakış açılarıyla da okunduğunda zorunluluk gibiydi. Ama haritanın tehlikesi şuydu: buraya saplanıp kalmak ve maddeyi reddetmek… Güneş ve satürn Gad’la kavuşumdaydı, bu da gitmem gereken yola çıkma isteğimi engelliyordu. “Akrebin derinliklerinde bunu yaparken, şifacılığı da al ve dünyaya git. Ev al, köklen, çocuklarla ilgilen, cinselliği deneyimle, elinle çalıştığın bir hobi yarat, bitkilerle ilgilen ve dünyada ol, eğlen… Ve bu senin için, kolay değil, çünkü haritada Gad’ın eli güçlü” demekti mesaj. Kazancımın, her zaman spiritüel konulardan olacağı zaten tüm göstergelerle vurgulanıyordu. Bu nedenle, yeteneği bırakmak, meyve veren, insanları besleyen bir ağacı çok meyvesini yedik diye kesmek gibi bir durumdu. Neden güçlü kasını geride bırakasın ki, ama bir kolun güçlü diye neden diğerini hiç kullanmayasın hele ki görevin o diğer kolla yapılacak bir işken.

Ben de karar aldım. Akrebin karanlığında, diğerlerinin sorunlarıyla fazla meşgul olma, karanlığa, gizli olana çekilme, metafiziksel konularda fazla kaybolma yerine, şifacılığını, alan okuyuculuğunu, sezgiselliğini alıp kendime boğa kadı hedefleri koydum: Güzel yaşa, zevk içinde yaşa, bedenine iyi bak, beş duyuyu içeren diğer konulara rutinde yönel, ihtiyaçlarını iyi gözlemle, kaygını besleyecek insanlara, olaylara, durumlara çekilme, toprakla ilgilen ve kendine bir ev almak için birikim yap, köklen 🙂 Sanırım bu bakış açısı, Kazancakis’in Zorbasını hep bir elimde tutmamı ve tüm seminerlerde en heyecanlı deneyimlerin içindeyken bile öğrencilere “Dünyadayız, unutmayın, kapılmayın” dememi sağladı 🙂 

Yani, aslında herkes haklıydı ve esas olan dengeydi. Çok şükür ki, karşıma harika araçlar çıktı.

Buradan benim gözlem ve özetim şu olur, Gad’ın her ne ise, onu bırakmak yerine onu anla, özellikle karanlığını anla, oraya ışık tut ve orada oyalanma. Onun güçlü yanlarını al ve Kad’ına doğru cesur bir yolculuğa çık. Yolculuğunun konusunu da haritandaki evlerinden anla…

Yeniden ana konuya dönersek, ay düğümleri konusu o kadar önemlidir ki, haritanızda sadece ay düğümlerinin evlerini ve burçlarını bilmeniz dahi, neden bu hayatta bu konulara çekiliyorum, neden buradan sınanıyorum, neden kendimi hiç gitmek istemediğim bir yöne adeta sistem tarafından yönlendirilirken buluyorum, benim amacım ne… sorularına bir yanıt olabilir. 

Gitmemekte direnirsek, sistem bizi oraya götürecek olaylar, durumlar yaratabilir. Bu nedenle, bu bilgiye hakim olmak, nereye neden gittiğimizi anlamak, bilinç kazanmak bizi kurban psikolojisinden ya da en basit anlamda emeklerimizin karşılığını alamadığımız senaryolardan çıkarıp köklenip filizleneceğimiz alana gitmemizi sağlar.

Çünkü, Kad’a gitmemek gibi bir saçmalık olabilir mi çok rica edeceğim :))))

Peki, ay düğümleri tüm astrologlarca aynı önemde mi? Elbette, karma gibi ekollerde ay düğümlerinin üzerinde daha çok duruluyor ancak, ay düğümlerinin önemi yadsıyan bir ekole henüz denk gelmedim. 

Yurtdışında, bazı astrologlar sadece ama sadece bir haritada bir saat boyunca kişinin ay düğümlerini yorumlarmış mesela. Çünkü, geri kalanı, yani venüsü marsı, yaşayacağı ihanetler, ameliyatlar, acılar, yönelimleri, hepsi ama hepsi senaryodur. Gad üzerinden Kad’a gidişin senaryosudur ama filmin ana fikri Gad ve Kad’ı anlamaktır, dermiş.

Bazı astrologlar ise, eğer bir haritayı incelemek için çok az zaman varsa sadece Gad ve Kad’ı yorumlayarak kişiye yardımcı olun, diye öğrencilerini öğütlermiş.

Benim bir astroloji hocam ise, derste “Kad’a gidememe ihtimalimiz var mı?” dediğimizde, “Çok rica edeceğim Kad’a gidememek gibi bir ihtimal olabilir mi, saçmalamayın” demişti 🙂 

Benim anladığım, seve seve ya da üzüle üzüle biz oraya gidiyorduk. Tüm yaşam senaryomuz bunun üzerineydi. Haritamız, aslında ona nasıl gideceğimizi gösteren göstergelerle de doluydu.

Özetlersek, hepimizin doğduğu tarihte bir güney ay düğümü burcu bir de kuzey düğümü burcu var. Bunlar her gün değişen parametreler değiller. 1.5 yılda bir burç değiştirirler ve elbette biz yaşadıkça doğum anı haritamızdaki gad ve kad burçlarımız sabit olup, transitte ilerlediklerinden (aslında gerilemekteler retro ilerleyişe sahip olduklarından ama kafa karışıklığı yaratmasın) tüm diğer göstergeler gibi hayatımızı değişkenler olarak etkileyemeye devam ederler. 

Ve ayrıca, ay düğümü hesaplamasında iki farklı görüş bulunur. Biri true node’dur. True node, ay düğümünün tam derecesini esas alır. Mean node sistemi ise ortalamasını esas alır. Bu yüzden bazı astrologlar mean node’u bazısı ise true node’u hesaplayarak ay düğümlerini açıklar.

Aralarında ise derecesel kaynaklı bir zaman farkı vardır.

Bu nedenle bazı astrologlar 5 mayısta ay düğümleri ikizler yay aksına geçti dedi. Bazısı ise, haziran ayını referans verdi. Benim hocalarım da true node yani haziran ile yorumladılar.

İşin aslı, her ikisi de doğru ve her iki tarih de çalıştı.

Şimdi eminim bu konu çok ilginizi çekti. Bu sebeple ay düğümlerinizi nasıl bulacağınıza dair bir listeyi bırakıyorum:

Doğum tarihi aralıklarına göre KAD burcunuzu bu tablodan bulabilirsiniz. Tam zıttı olan burç ise, GAD burcunuz olacak. 

20 Nisan 1969 – 2 Kasım 1970 Balık
3 Kasım 1970 – 27 Nisan 1972 Kova
28 Nisan 1972 – 27 Ekim 1973 Oğlak
28 Ekim 1973 – 10 Temmuz 1975 Yay
11 Temmuz 1975 – 7 Ocak 1977 Akrep
8 Ocak 1977 – 5 Temmuz 1978 Terazi
6 Temmuz 1978 – 12 Ocak 1980 Başak
13 Ocak 1980 – 24 Eylül 1981 Aslan
25 Eylül 1981 – 16 Mart 1983 Yengeç
17 Mart 1983 – 11 Eylül 1984 İkizler
12 Eylül 1984 – 6 Nisan 1986 Boğa
7 Nisan 1986 – 2 Aralık 1987 Koç
3 Aralık 1987 – 22 Mayıs 1989 Balık
23 Mayıs 1989 – 18 Kasım 1990 Kova
19 Kasım 1990 – 1 Ağustos 1992 Oğlak
2 Ağustos 1992 – 1 Şubat 1994 Yay
2 Şubat 1994 – 31 Temmuz 1995 Akrep
1 Ağustos 1995 – 25 Ocak 1997 Terazi
26 Ocak 1997 – 20 Ekim 1998 Başak
21 Ekim 1998 – 9 Nisan 2020 Aslan
10 Nisan 2000 – 12 Ekim 2001 Yengeç
13 Ekim 2001 – 13 Nisan 2003 İkizler
14 Nisan 2003 – 25 Aralık 2004 Boğa
26 Aralık 2004 – 21 Haziran 2006 Koç
22 Haziran 2006 – 18 Aralık 2007 Balık
19 Aralık 2007 – 21 Ağustos 2009 Kova
22 Ağustos 2009 – 3 Mart 2011 Oğlak
4 Mart 2011 – 29 Ağustos 2012 Yay
30 Ağustos 2012 – 18 Şubat 2014 Akrep
19 Şubat 2014 – 11 Kasım 2015 Terazi
12 Kasım 2015 – 9 Mayıs 2017 Başak
10 Mayıs 2017 – 6  Kasım 2018 Aslan
7 Kasım 2018 – 4 Mayıs 2020 Yengeç
5 Mayıs 2020 – 18 Ocak 2022 İkizler 

Daha fazla bilgi isterseniz, şimdilik tek tek bir yazı dizisi yazamayacağım gidiş yolumuz ve burçlarımıza dair. Bu tam anlamıyla 12+12 yani toplam 24 yazı demek olur!!! Ama belki daha sonra bir Spotify kaydı bırakabilirim ya da burada biraz özet geçebilirim.

Ay düğümlerine dair çok fazla kitap yok, çok ilgili olanlar için Jan Spiller’ın kitabı Ruhsal Astroloji’yi önerebilirim.

Şimdi bundan sonrası, bireysel değil kolektife dayalı bir yazı olacak. Çünkü, natalımız yani doğduğumuz andaki etkisi kadar, kolektif yolculuğumuz da önemli. Hatta Corona vakasının da ay düğümlerinin anlamlarında karşımıza çıktığını anlarsak, ne denli önemli olduğunu da anlarız 🙂

Sonraki yazıda görüşmek üzere…

Bloğum için en temelde 3 ince çizgi oluşturdum:

İlki, okuyuculardan saygılı davranışı beklemek.

İkincisi, paylaşımlar konusunda titizlik. Yazılarımın paylaşılması, daha çok okuyucuya ulaşması beni mutlu eder ve onurlandırır. Lütfen ilgisini çekecek arkadaşlarınızla ya da kitlelerle paylaşın. Ancak, evrensel ahlak yasalarından Artha Yasası’na uygun olarak, ister bir kısmının ister tamamının paylaşımında, sahibinin etiketlenerek paylaşılmasını, kaynak belirtilmesi beklentisindeyim.

Üçüncüsü ise, sağlıklı sınırlar. Burada samimiyetle oluşturduğum bir dili sürdürmeyi seviyorum. Ancak, üretmeye, yazmaya, paylaşmaya devam edebilmek benim için çok önemli. Blogumda yazdığım yazıların ardından, özel mesajlarla etkileşimi sürdürmek benim açımdan mümkün değil. Yorumlarını, ekleyeceklerini, hissettiklerini duymak sonraki yazılarım için motivasyon olacaktır. Yazılarımla ilgili düşündüklerini bana özel kanallardan ulaştırman yerine yorum olarak bırakmanı rica ederim.

Sevgilerimle,
Yeliz

  1. gökçe diyor ki:

    Sevgili Yeliz, doğum haritamı bir astrologdan dinleme şansım olsa bu kesinlikle sen olurdun, her şeyde olduğu gibi bu alanda da bakış açısı öylesine önemli ki, doğru bakış açısını yakalamanın önemini anlatan güzel bir yazı olmuş. Kalemine bereket, GAD balık KAD başaktan sevgiler… 🙂

  2. Pingback: Astroloji: 2. Biz Nereye? | Tırtılın Düşü

  3. Merve diyor ki:

    Gerçekten çok etkilendim. İlgimin çok yoğun olmadığı bir konuyu bile bir solukta okudum. Farklı farklı konular hakkında yazmanız beni çok sevindiriyor siz öğrendikçe ben de nasipleniyorum. Çok teşekkürler 🙏

  4. Tülin diyor ki:

    “Yaşam amacım nedir?” diyerek kartpostal seç tuşuna bastığımda “Simyacı” alıntısı geldi karşıma. Onun çarpıcılığıyla etkilenmişken parmaklarım beni bu yazıya getirdi. İnstagram, blog ve spotify’dan sizi ilhamla takip ediyorum. Bu kez burada ses bırakmak ve teşekkür etmek istedim. 🙏🏻

  5. Gözde Öksüzan diyor ki:

    Sevgili Yeliz,
    Ön sipariş alınması gibi bir ön liste falan varsa lütfen beni yaz. Danışmanlık günlerini heyecanla bekliyorum 🙂
    Sevgiler

  6. Ela diyor ki:

    Yeliz’cigim,

    Bastan son soluksuz okudum. Bahsettigin kitabi yaklasik 5 sene once bir arkadasimin bana hediye ettigini hatirlayinca, kutuphaneden alip, bir solukda ilgili KAD bolumunu okuyup yeniden hayrete dustum. Sirada ikinci yazini okumak var. Yine bakalim bana hangi kapilari acacaksin😊 Ama once taze astroloji ogrencisi olarak bu aksamki dersime katilacagim..

    Yazdiklarin ihtiyaci olanlara her zaman sifa olsun 🙏

  7. Zeynep Ağaoğlu diyor ki:

    Görünce başımı çevirdiğim bir konuyu tek solukta okudum desem💖, konu meğer ne derinmiş ne anlamlıymış, dilinize emeğinize çok çook teşekkürler..

    • Zeynep Ağaoğlu diyor ki:

      Ve Kad aslan, gad kova.. Aslan deyince ormanlar kralı ve yalnızlık aklıma geliyor, eskiden ne neşeli şen şakrak, çevresi kalabalıkken şimdilerde kalmadı hiçbiri ve oldum olası liderlikten yöneticilikten korkarım, cesaretim yok, karşıma çıkan idarecilik seçeneklerinden yan çizdim hep bu yüzden, şimdi düşüncelere daldım kad’ımla ilgili.. Kendimle ilgili.. Tekrar tekrar teşekkürler 💞

Zeynep Ağaoğlu için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir